Bu yazı HealthLine sitesinde yer alan “Can a Ketogenic Diet Help Prevent Cancer?” başlıklı yazıdan çevrilmiştir. Bu yazının içeriğiyle ilgili Habit Gıda AŞ’nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. bu yazı sadece bilgilendirme amaçlı olup, İngilizceden Türkeye çevrilmiş olup, hiçbir şekilde sağlık tavsiyesi içermemektedir. Bu yazı dolayısıyla okuyucularda oluşabilecek sağlık sorunlarından Habit Gıda AŞ hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Okuyucular bu yazının içeriğiyle ilgili kendi sağlık durumlarına göre doktorlarına danışmadan herhangi bir eylemde bulunmamalıdır. Sağlığınızla ilgili her türlü konuda doktorunuza danışmanız gerekmektedir.
Ketojenik Diyet, Kanseri Önlemeye Yardımcı Olabilir Mi?
Kanser, tüm dünyada başlıca ölüm sebeplerinden biri. Araştırmacılar 2017 yılında yalnızca Amerika’da 1,688,780 yeni kanser vakasının ortaya çıkacağını ve 600,920 kişinin kanserden öleceğini öngörüyor (1). Bu rakam günde yaklaşık 1650 kişinin kanserden ölmesi anlamına geliyor.
Kanser çoğu zaman ameliyat, kemoterapi ve radyasyon terapilerinin kombinasyonuyla tedavi ediliyor. Kanser tedavisi için farklı diyet alternatifleri araştırılmış olsa da, henüz etkili bir sonuca varılmış değil.
Ne var ki, bazı araştırmalar ketojenik diyetin kanser tedavisinde etkili olabileceğini öne sürüyor (2, 3, 4).
Önemli not: Kanser tedavisinde, ketojenik diyet gibi alternatif tedavileri denemek için asla ve asla tıbbi tedavileri ertelememelisiniz. Tüm tedavi seçeneklerinizi doktorunuzla görüşebilirsiniz.
Ketojenik diyetlere kısa bir bakış
Ketojenik diyet, Atkins diyeti ve düşük karbonhidrat diyetleriyle pek çok yönden benzer olan “çok düşük karbonhidrat ve yüksek yağ” diyetlerinin genel adıdır. Karbonhidrat alımınızı önemli ölçüde düşürerek, yerlerine yağları koyar. Bu değişiklik, vücudunuzda ketozis denilen metabolik durumun oluşmasını sağlar.
Ketojenik diyetleri uygulamaya başladıktan birkaç gün sonra, yağlar vücudunuzun öncelikli enerji kaynağı haline gelir. Bu durum kanınızdaki keton seviyesinde gözle görülür bir yükselişe neden olur (5).
Kilo vermek amacıyla yapılan bir ketojenik diyette kalorilerin %60-75 arası yağlardan, %15-30 arası proteinlerden ve %5-10 arası karbonhidratlardan alınır. Kanser tedavisi için yararlanılabilecek bir ketojenik diyette ise, yağ içeriği kalorilerin %90’ına kadar yükselebilirken, protein içeriği daha düşüktür (6).
Özetle: Ketojenik diyet “düşük karbonhidrat, yüksek yağ” diyetidir. Kanser tedavisinde kullanılacak ketojenik diyetlerde yağ alımı, toplam kalori alımının %90 kadarını oluşturabilir.
Kan şekerinin kanserdeki rolü
Kanser tedavilerinin birçoğu, kanserli hücreleri ve normal hücreler arasındaki biyolojik farklılıkları hedeflemek üzere tasarlanmıştır. Neredeyse tüm kanserli hücrelerin ortak bir özelliği vardır: büyümek ve çoğalmak için karbonhidratlardan ve kan şekerinden beslenirler (2, 3, 7).
Ketojenik diyetle beslendiğinizde, standart metabolik süreçlerde değişiklikler olur ve kan şekeriniz düşer (2, 3). Bu durum, en basit tabirle kanser hücrelerinin enerjiye aç kalması olarak tanımlanabilir. Yaşayan tüm hücrelerde olduğu gibi, “açlık” durumunun kanser hücreleri üzerindeki uzun vadeli etkileri, bu hücrelerin daha yavaş gelişmesi, boyutlarının küçülmesi ve hatta ölmeleri olabilir.
Dolayısıyla ketojenik diyetler kan şekerinde ani bir düşüşe neden olduğu için, kanserin ilerleme hızını azaltabilir (2, 3, 4).
Özetle: Ketojenik diyet, kandaki şeker oranını düşürerek tümörlerin gelişimini yavaşlatır ve kanser hücrelerinin açlıktan ölümüne neden olabilir.
Ketojenik diyetin kanser tedavisindeki diğer faydaları
Ketojenik diyetlerin kanser tedavisine nasıl destek olabileceğini gösteren pek çok mekanizma bulunur. Öncelikle, karbonhidratları kısmak kalori alımını da azaltacağından, vücudunuzdaki hücrelere sunulan enerji miktarını düşürür. Böylelikle tümörlerin büyüme hızı ve dolayısıyla kanserin ilerlemesi de yavaşlatılmış olur.
Ketojenik diyetlerin kanser tedavisindeki diğer faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz:
İnsülin seviyesinde düşüş
İnsülin, anabolik bir hormondur. Yani insülinin varlığında kanserli hücreler de dahil olmak üzere hücreler gelişir ve büyür. Bu nedenle insülinin düşmesi, tümörlerin büyümesini yavaşlatabilir (8, 9).
Keton seviyesinde artış
Kanser hücreleri, ketonları enerji kaynağı olarak kullanamaz. Araştırmalara göre, ketonlar tümörlerin boyutunu ve gelişimini yavaşlatmaya yardımcı olur (10).
Özetle: Kan şekerini düşürmenin yanı sıra, ketojenik diyetler kanser tedavisine farklı yöntemlerle destek olabilir. Bu yöntemleri kalori alımını azaltmak, vücuttaki insülin miktarını düşürmek ve keton seviyesini yükseltmek olarak sıralayabiliriz.
Ketojenik diyetin kanserli hayvanlar üzerindeki etkileri
50 yıldan daha fazla süredir araştırmacılar, ketojenik diyetin alternatif bir kanser terapisi olup olamayacağını araştırıyor. Yakın zamana kadar bu araştırmaların pek çoğu hayvanlar üzerinde yapıldı. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarının çoğu, ketojenik diyetin tümörlerin büyüme oranını düşürdüğü ve hayatta kalma oranını arttırdığını gösterdi (11, 12, 13, 14).
Fareler üzerinde 22 gün süreyle yapılan bir araştırmada, ketojenik diyetlerin ve diğer diyetlerin kanserle savaşma etkileri üzerine odaklanıldı (11).
Sonuçlar oldukça çarpıcı: Ketojenik diyet uygulanan farelerin %60’ı hayatta kalmayı başardı. Ketojenik diyetin yanı sıra keton takviyesi alan farelerde ise bu oran %100’e yükseldi. Normal diyet uygulanan farelerin ise ne yazık ki hiçbiri hayatta kalamadı (11).
Fareler üzerinde yapılan bir diğer araştırma, ketojenik diyetle birlikte uygulanan oksijen terapisini araştırdı.
Araştırma sonuçlarına göre standart bir diyetle karşılaştırıldığında, ketojenik diyet sağkalım oranını tek başına %56 oranında arttırıyor (12). Ketojenik diyetle birlikte oksijen terapisi uygulandığında ise bu oran %78’e kadar yükseliyor.
Özetle: Ketojenik diyet, hayvanlarda umut verici bir alternatif kanser tedavisi olarak kullanılabilir.
Ketojenik diyet ve insanlarda kanser araştırmaları
Ketojenik diyetin kanserli hayvanlardaki umut verici etkilerine rağmen, insanlardaki kanser ve ketojenik diyet araştırmaları henüz çok erken aşamalarda. Günümüzde yapılan sınırlı sayıdaki araştırmalar, ketojenik diyetin tümör boyutunu azalttığını ve belirli kanser türlerinin ilerleme hızını yavaşlattığını gösteriyor.
Beyin kanseri
Dökümante edilmiş az sayıdaki vaka araştırmalarından biri, beyin kanseri olan 65 yaşındaki bir kadınla gerçekleştirilmiş. Ameliyattan sonra ketojenik diyetle beslenen hastada, tümörün gelişim hızında düşüş kaydedilmiş. Ne var ki, hasta normal diyete döndükten 10 hafta sonra, tümör boyutunda gözle görülür bir büyüme fark edilmiş (15).
Bir başka araştırmada ileri evre beyin kanseri tedavisi gören iki kızın, bu süreçte ketojenik diyete verdikleri tepki araştırılmış (16). Araştırmacılar, her iki hastada da tümörlerdeki glikoz tutulumunun düştüğünü gözlemlemiş. Araştırma katılımcılarından biri hayat kalitesinin yükseldiğini belirterek, diyeti 12 ay daha sürdürmüş. Bu süre zarfında hastalığın hiç ilerlemediği kaydedilmiş (16).
Hayat kalitesi
Hayat kalitesine odaklanan bir araştırma, ketojenik diyetin ileri evre kanser hastası olan 16 kişideki etkilerini incelemiş. Katılımcılardan bazıları ketojenik diyetten keyif almadıkları gibi kişisel sebeplerle araştırmayı yarıda bırakırken, bu hastalardan ikisinde erken ölüm gerçekleşmiş.
16 hastadan 5’i, araştırma süresi olan 3 ay boyunca ketojenik beslenmiş. Bu kişiler araştırma sonunda duygusal olarak daha iyi hissettiklerini, uykusuzluk problemlerinin azaldığını ve diyetin herhangi bir yan etkisini görmediklerini belirtmiş (17).
Ketojenik diyetler yaşam kalitesini arttırma konusunda olumlu etkilere sahip olsa da, düşük katılım oranı, bu diyetlerin hastalar açısından kolay sürdürülebilir olmadığını gösteriyor olabilir.
Diğer kanser türleri
Sindirim sistemi kanserine sahip 27 kişiyle yapılan bir araştırma, yüksek karbonhidratlı diyetler ve ketojenik diyetin tümör gelişimindeki etkilerini incelemiş. Yüksek karbonhidrat diyeti ile beslenen hastalarda tümör gelişimi %32.2 oranında artarken, ketojenik diyetle beslenen hastalarda tümör gelişiminde %24.3 oranında düşüş kaydedilmiş. Ne var ki aradaki farklılığın, istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirtilmiş (18).
Radyasyon ya da kemoterapi tedavisi ile ketojenik diyetin birlikte uygulandığı bir başka araştırmada, 5 hastadan 3’ünde tam remisyon (gerileme) gözlemlenmiş. Ketojenik diyeti bırakan diğer 2 hastada ise, diyetin bırakılmasının ardından hastalığın ilerlediği kaydedilmiş (19).
Özetle: İnsanlarla yapılan küçük çaplı birkaç araştırmaya göre, ketojenik diyet kanserin ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Ne var ki kesin konuşmak için daha bu bulguların daha fazla araştırmayla desteklenmesi gerekiyor.
Ketojenik diyet kanserin önlenmesine yardımcı olabilir mi?
Kanserle savaşta, ketojenik diyetler yalnızca tedavi sürecinde değil, henüz vücutta kanser gelişmeden önce de yardımcı olabilir. Nasıl mı?
Ketojenik diyetler, kanserin gelişimine neden olan bazı ana risk faktörlerinin önüne geçilmesine yardımcı olarak kanserin önlenmesini sağlayabilir.
Ketojenik diyet, IGF-1 seviyelerini düşürebilir.
IGF-1 (insülinilike growth factor) yani insülin benzeri büyüme faktörü 1, hücre gelişimi konusunda önemli bir hormondur. Programlı hücre ölümlerini azaltır.
Bu hormon aynı zamanda kanserin gelişimi ve ilerlemesi konusunda da rol oynayabilir (20).
Ketojenik diyetin IGF-1 seviyesini düşürdüğü ve dolayısıyla insülinin hücre gelişimindeki direk etkilerini azalttığına inanılıyor. Bu durum, tümör büyümesini yavaşlatabilir ve uzun vadede kanser riskinin azalmasına yardımcı olabilir (21, 22).
Ketojenik diyet, kan şekerini düşürür ve diyabet riskinin azaltılmasına yardımcı olur.
Araştırma sonuçları, yükselen kan şekeri seviyesi ve diyabetin kanser gelişimi riskini arttırdığını gösteriyor (23).
Ketojenik diyetlerle ilgili yapılan araştırmalar ise, bu diyetlerin kan şekerini düşürme ve diyabetle başa çıkma konusunda oldukça etkili olduğunun altını çiziyor (24).
Ketojenik diyet, obezite riskini azaltır.
Obezite de, kanser için önemli bir risk faktörüdür (25). Ketojenik diyet, güçlü bir kilo verme aracı olduğu için, obesiteyle savaşarak kanser riskinin azaltılmasına yardımcı olur (26).
Özetle: Ketojenik diyet IGF-1 ve kan şekeri seviyesini düşürürken, diyabet ve obezite riskini azaltır. Bu faktörler ise kanserin henüz vücutta gelişim göstermeden önüne geçmenize yardımcı olur.
Sonuç olarak, ketojenik diyetlerin insan sağlığı üzerinde sayısız olumlu etkisi bulunuyor. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar ve insanlarla yakın zamanda yapılan araştırmalara göre, ketojenik diyet kanserle savaşta da yanınızda. Bu noktada, araştırmaların henüz erken aşamalarda olduğunu aklınızdan çıkarmamanızda ve tıbbi kanser tedavisini ertelememenizde fayda var. Çünkü kanser tedavisi için en önemli faktör, doktorunuzun ve onkologunuzun sunacağı tedaviler olacaktır. Geleneksel kanser tedavisi, kanserin pek çok yaygın türünü tedavi etmekte oldukça etkilidir.
Ketojenik diyet, kanser savaşında ancak “yardımcı terapi”, yani esas tedavinize ek olarak başvurulabilecek bir terapi olarak yer alabilir. Ketojenik diyet, geleneksel kanser tedavi yöntemleri ile birlikte uygulandığında, herhangi bir yan etkiye rastlanmamıştır. Dolayısıyla eğer ketojenik diyetler ilginizi çekiyorsa, önce doktorunuza danışmak kaydıyla ketojenik beslenmeyi deneyebilirsiniz.
Bu yazı HealthLine sitesinde yer alan “Can a Ketogenic Diet Help Prevent Cancer?” başlıklı yazıdan çevrilmiştir.