Polikistik Over Sendromu (PCOS): Birincil Kısırlık Sebebi mi?

Polikistik Over Sendromu

Bu “sessiz rahatsızlık” kadınlarda en sık görülen hormonal düzensizliklerden biridir. Kısırlıkla yakından ilişkilidir ve birçok semptomunun ve ilgili fiziksel sorunlarının yanı sıra, ondan muzdarip olanlar üzerinde ağır bir duygusal yük oluşturabilir. Bu rahatsızlığa polikistik over (yumurtalık) sendromu (PCOS) denir. Doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 6 ila yüzde 21’ini etkiler. 

Polikistik over sendromu

Uzun süredir nispeten yetersiz teşhis edilmiş bir durum olmasına rağmen, daha fazla kişi bu rahatsızlığın ve PCOS semptomlarının neye benzediğinin farkına varıyor. PCOS ‘luların yüzde 72’ye kadarı kısırlık yaşıyor, bunun yanı sıra aynı tip sorunlara sahip PCOS rahatsızlığı olmayan kadınlardan ise yüzde 16’sı kısırlık yaşıyor. Bu arada, polikistik over sendromu tip 2 diyabet, duygu durum bozuklukları, endometriyal kanser, yağlı karaciğer, uyku apnesi, yüksek kan şekeri, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, metabolik sendrom ve kalp hastalığı geliştirme riskinde artış ile ilişkilidir.

İyi haber şu ki, PCOS semptomlarını tedavi etmenin birçok doğal yolu var ve hormonları doğal olarak dengelemek için birçok doğal takviye bulunuyor, size düşen elinizden geleni yapmak. PCOS farkındalığınızı artırmak ve PCOS semptomlarını doğal olarak tersine çevirmenin yollarını keşfetmek için okumaya devam edin.

Polikistik Over Sendromu Nedir ?

PCOS, günümüzde kadınları etkileyen en yaygın hormonal dengesizliklerden biridir ve genellikle insülin direnci ile ilişkilidir. Endokrin sistem çok karmaşıktır; PCOS 75 yılı aşkın bir süredir tanınmış ve teşhis edilmiş bir rahatsızlıktır. Şu anda üreme çağındaki kadınlarda endokrin bozulmasının önde gelen şekli olarak kabul edilirken, bu hormonal dengesizliğin farklı kadınlarda tam olarak nasıl meydana geldiği ve en etkili şekilde nasıl tersine çevrilebileceği hakkında öğrenilecek çok şey var.

Endişe verici bir şekilde tahminler, doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 6 ila yüzde 21’inin Polikistik Over Sendromundan etkilendiğini gösteriyor. Bununla birlikte, kadınların yüzde 50’sinden daha azı uygun şekilde teşhis edilebiliyor. Bu, milyonlarca kişinin altta yatan semptomlara neyin sebep olduğuna dair hiçbir fikri olmadığı anlamına gelir.  Kadınlarda kısırlığın başlıca nedeni olarak kabul edildiğinden, bu büyük bir mesele!

PCOS birkaç farklı nedenle gelişebilir ve semptomlar kadından kadına çok farklılık gösterebilir, ancak genel olarak insülin direncinin hastalığın gelişiminde “içsel bir rol” oynadığı kabul ediliyor. Şu anda polikistik over sendromunun bilinen bir “tedavisi” yoktur. Ancak altta yatan hormonal nedenlerin çoğunlukla geri döndürülebilir olduğuna inanılmaktadır ve birçok kadın ilaç kullanmadan semptomlarını azaltmanın etkili yollarını bulabilmektedir.

PCOS semptomları birinin yaşam tarzındaki dalgalanmalara bağlı olarak gelip gidebilirken, insülin direnci polikistik over sendromlu tüm kadınların yüzde 50 ila 70’ini etkiler. Ve tedavi edilmediğinde, bu kişilerde metabolik sendrom, hipertansiyon, dislipidemi (yüksek kolesterol ve / veya trigliseritler) ve diyabet riskini arttırabilir.

Belirtiler ve Semptomlar

Hormonal sorunlarla yaşayan kadınlarda sıklıkla görülen birkaç PCOS semptomu vardır. Bazen yumurtalıklar “işlevsel yumurtalık kisti” adı verilen bir kist oluşturur. Yumurtalık yüzeyinde olgunlaşan bir yumurtanın etrafında bir kese oluşur. Genellikle yumurta bırakıldıktan sonra kese uzaklaşır. Yumurta serbest bırakılmazsa veya kese yumurtanın etrafına kapanıp sıvıyla dolarsa fonksiyonel bir kist haline gelir. “Polikistik” terimi, kelimenin tam anlamıyla bir kadının yumurtalıklarının üzerinde çok sayıda küçük kist olduğu anlamına gelir.

Normalde yumurtalıklar az miktarda androjen (erkek seks hormonu olarak adlandırılır) salgılar, ancak PCOS’lu kadınlarda yumurtalıklar biraz daha fazla androjen üretmeye başlar, bu da yüz ve vücut tüylerinde artış   ve erkek tipi kellik gibi erkeksi semptomların başlamasının sebebidir.

Klasik olarak, doktorlar teşhis koyabilmek için yumurtalıklarda çok sayıda kist ararlar (ultrason yaparken “inci dizisi” olarak tanımlanır), ancak polikistik yumurtalık sendromu teşhisi konan her kadının yumurtalıklarında gözle görülür kistler yoktur.

PCOS’un bir başka belirtisi, vücutta üretilen “androjen fazlalığı” dır. Bu durum sivilce, anormal tüylenme ve dengesiz ruh hali gibi semptomlara yol açabilir. Bir doktor tarafından teşhis edildiği üzere androjen fazlalığı olan kadınların yüzde 80’inden fazlasında PCOS olduğu tahmin edilmektedir.

Yaygın polikistik over sendromu semptomları şunları içerir:

  • Kısmi veya tam kısırlık (insülin direnci, adet döngüsü bozulması, kilo sorunları, yüksek erkeklik hormonu seviyeleri ve düşük cinsel dürtü gibi diğer birçok semptomla ilişkili ve bunlardan etkilenen)
  • Oligomenore (düzensiz adetler) veya amenore (eksik adetler)
  • Kilo alımı ve / veya kilo vermede zorluk
  • Akne
  • İnsülin direnci (artan diyabet riski ile ilişkili)
  • Yüksek erkeklik hormonu seviyeleri, özellikle testosteron
  • Hirsutizm (yüz ve karın bölgesi gibi kadınlarda genellikle tüylenme olmayan yerler dahil aşırı tüylenme)
  • Erkek tipi kellik veya saç incelmesi
  • Yorgunluk
  • Ruh halindeki değişiklikler
  • Düşük cinsel dürtü (libido)

Sebep ve Etkenler

 PCOS’un kesin nedeni biraz belirsiz olsa da, nasıl geliştiğine dair birkaç teori bulunmaktadır. Bunlar muhtemelen “tek bedene uyan” bir cevap değildir, aksine bu hastalığın gelişimini başlatmak için birbirleriyle etkileşim halinde olan sebepler olabilir. Ana nedenlerin ve risk faktörlerinin şunları içerdiği düşünülmektedir:

  • Luteinize edici hormonun (LH) değişen etkisi
  • İnsülin direnci
  • Hiperandrojenizme genetik bir yatkınlık (bu, subklinik olarak yüksek androjen seviyeleri ile tanısal olarak yansıtılabilir)
  • PCOS sahip aile öyküsü
  • Sigara içmek
  • Aşırı alkol tüketimi
  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Epilepsi ve / veya epilepsiyi tedavi etmek için valproik asit kullanımı
  • Tip 1, tip 2 ve gebelik diyabeti (diyabetin PKOS’a yol açıp açmadığı veya bunun ters fikrinin doğruluğu açık değildir, ancak muhtemelen her ikisi birbiri ile ilişkili olabilir)
  • Yüksek doğum ağırlığı (özellikle obez bir anneden doğduğunda)
  • Erken ergenlik
  • Acanthosis nigricans (bir cilt hastalığı)
  • Metabolik sendrom

Yaygın olarak obezitenin PCOS için bir risk faktörü olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, son araştırmalara göre klinisyenler, kilo vermenin polikistik over sendromunu doğal olarak tedavi etmenin önemli bir yolu olsa da, kilonun kendisinin muhtemelen doğrudan bir neden olmadığı konusunda hemfikir görünüyorlar. Yine de semptomları daha hızlı ortaya çıkardığı düşünülmektedir. PCOS hastalarının yüksek bir yüzdesi bir noktada kilo alımıyla ilgilenir, ancak şimdi normal kilolu, hatta zayıf olan ve aynı zamanda polikistik yumurtalık sendromuna yol açan hormonal bozukluklar geliştiren birçok kadın olduğuda bilinmektedir. PCOS hastalarının geçmişleri çok çeşitli olabilir, bu da bu durumun tedavisini daha da karmaşık hale getirir.

Birmingham Üniversitesi tarafından yürütülen 2017 yılında yapılmış bir çalışma, oksijenli C19 steroid olarak bilinen bir androjen sınıfının, PCOS’lu kadınlarda androjen fazlalığına önemli ölçüde katkıda bulunduğunu ortaya koyarken, önceki araştırmalar ise başka bir androjen olan testosterona odaklanıyordu. PCOS’un gerçekte olduğundan daha kalıtsal olduğu da düşünülüyordu. İkiz çalışmaları, polikistik yumurtalıkların gelişmesinde güçlü bir genetik bileşen olduğunu gösterirken, diğer bilgiler, yakın akrabaların da duruma sahip olma olasılığının yalnızca yüzde 32’ye kadar çıktığını gösteriyor.

Tanı ve Teşhis Yöntemleri

Aslında, bir PCOS teşhisini belirlemek için kullanılan kriterler ve bunların durumun nasıl etiketleyeceğine dair bazı tartışmalar var. Bazı polikistik yumurtalık sendromu uzmanları, polikistik yumurtalık sendromu kriterlerindeki değişikliklerin üreme çağındaki kadınlar arasında bu durumun teşhisde aşırılığa yol açıp açmadığını sorguladılar. Ek olarak, daha önce belirtildiği gibi tedavi seçenekleri değişebilir.

Polikistik yumurtalık sendromunun teşhisi için birden fazla kriter vardır ve bunların tümü, pozitif bir teşhis için aşağıdaki üç semptomun farklı kombinasyonlarını gerektirir:

  1. Fazla Androjen salgılanması

Daha önce de belirttiğim gibi, androjen fazlalığına genellikle PCOS (veya tam tersi) neden olur. Androjenler arasında testosteron, androstenedion, dihidrotestosteron (DHT), dehidroepiandrosteron (DHEA) ve DHEA sülfat (DHEA-S) bulunur. Bu seviyeler bazen PCOS hastalarında subkliniktir (bir kan testinde açık değildir), ancak tipik olarak bir doktorun bunu bir teşhis için dahil etmesi için önemli seviyelerde ortaya çıkması gerekir.

  1. Yumurtlama Problemi

PCOS’un en iyi bilinen semptomlarından biri yumurtlama ile ilgili problemdir. Bu, oligomenore (düzensiz dönemler) veya amenore (eksik adetler) olarak ortaya çıkabilir. PCOS’lu birçok kadın, anormal derecede ağır, kısa veya uzun adet döngüleri yaşar ve bu da yumurtalama disfonksiyon başlığına girer.

  1. Polikisitik Yumurtalıklar

Bu açık görünebilir, ancak her tanı kriteri, polikistik yumurtalıkların kesin bir keşfini gerektirmez, çünkü polikistik yumurtalıkların ilk iki kritere göre olasılığının sendromun kendini göstermesi için yeterli olduğu iddia edilir. Bununla birlikte, PCOS çoklu yumurtalık kisti olan birçok kadın ultrason sonrası teşhis konabilir. Hangi doktoru gördüğünüze bağlı olarak, sizi teşhis etmek için farklı kriterler kullanabilirler. Üç temel seçenek şunları içerir:

  • Ulusal Sağlık Kriterleri Enstitüsü (1990): Hastada hem androjen fazlalığı hem de düzensiz dönemler olmalıdır
  • Rotterdam Kriterleri (2003): Hasta yukarıdaki üç semptomdan herhangi ikisine sahip olmalıdır
  • Androjen Fazlalığı ve PCOS Derneği (2009): Hastada androjen fazlalığı artı ovulatuar disfonksiyon ya da polikistik yumurtalıklar olmalıdır.

Endokrin Derneği’ne göre, Rotterdam kriterleri teşhis için en iyi seçenektir. Bazı klinisyenler, bunun diğer iki yöntemden herhangi birinin PCOS tanılarının sayısını neredeyse ikiye katlayabileceğini tahmin etmektedir.

Rotterdam kriterleri için yönergeler, aşırı androjenin ergenlerde PCOS teşhisinde kilit bir faktör olduğunu belirtmektedir.

Geleneksel Tedavi Yöntemleri 

Amerikan Aile Hekimleri Klinisyen Topluluğuna göre, PCOS tedavisi “kişiselleştirilmiş” olmalıdır, yani kaç yaşında olduğunuz, semptomlarınızın ne kadar şiddetli olduğu ve bir doktorun bir tedavi planı önermesi için hamile kalmaya çalışıp çalışmadığınız önemlidir. .

Ayrıca hastaların kan basıncı seviyeleri, lipid seviyeleri (kolesterol, trigliseritler vb. için), glikoz toleransı, depresyon ve uyku apnesi için test edilmesini tavsiye ediyorlar.

Hamile kalmak isteyip istemediğinize bağlı olarak, geleneksel tıp aşağıdaki tedavi planlarından birini belirler:

Hamile Kalmak İsteniyorsa:

Hamile kalmak amacıyla yumurtlamayı yeniden başlatmak isteyen kadınlar için geleneksel tedavi yöntemleri şunları içerir:

Doğurganlık için: Clomiphene (östrojen modüle edici bir ilaç) veya letrozol (hormon bazlı bir kemoterapi)

İnsülin Direnci için: Metformin (bir anti-diyabetik ilaç)

Obezite için (varsa): Yaşam tarzı değişikliği (özel talimat yoktur, genellikle kilo verme ve daha aktif olma talimatı)

Hirsutizm için (anormal tüylenme): Elektroliz ve ışığa dayalı tedaviler

Akne için: Topikal antibiyotikler veya benzoil peroksit gibi antiseptikler

Hamile Kalmak İstenmiyor ise :

Düzensiz Dönemler için: RİA (rahim içi araç) veya doğum kontrol hapları artı metformin gibi hormonal kontrasepsiyon

İnsülin Direnci İçin: Metformin

Obezite için (varsa): Yaşam tarzı değişikliği

Hirsutizm için: Metformin ile birlikte hormonal kontrasepsiyon (antiandrojen tedavisi ile veya olmadan), spironalakton monoterapisi, elektroliz, ışık bazlı tedaviler, eflornitin veya finasterisid (son ikisi reçeteli ilaçlardır)

Akne için: Hormonal kontrasepsiyon, topikal antibiyotik veya antiseptik kremler (hamile kalmaya çalışanlar tarafından kullanılmaması gereken tretinoin ve adapalen dahil) ve spironalakton (yüksek tansiyon / kalp yetmezliği ilacı)

Araştırmalar, metforminin diyet değişiklikleri ve kilo yönetimi gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile birlikte reçete edildiğinde en etkili olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, PCOS’u tedavi etmek için metformin kullanımı ve etkinliğini kanıtlamak için uzun vadeli çalışmaların eksikliği konusunda tartışmalar vardır. Ayrıca metfromin kullanımı birçok yan etkiye neden olabilir.

PCOS Semptomları için Doğal Yöntemler 

Polikistik Over Sendromu karmaşık bir durumdur ve buna neden olan hormonal dengesizlikleri çözmenin yolu her kadın için aynı değildir. Uygulayıcılar ve polikistik over sendromlu kadınlar, hormonları en iyi dengeleyen “herkese uyan tek bir beden” yaklaşımı olmadığı konusunda hemfikir. Root + Revel’den Kate Kordsmeier, konuk gönderisinde PCOS’u ilaç kullanmadan doğal olarak tersine çevirme konusundaki kişisel deneyimini anlattı.

Diyet her şey değildir ve diğer yaşam tarzı faktörleri – özellikle stres, aynı zamanda yemek zamanlaması ve egzersiz seviyesi gibi şeyler – hepsi kadının üreme sisteminde önemli bir rol oynar. Karmaşık görünse de, farklı polikistik yumurtalık sendromu türlerine sahip kadınlarda ilerlemek için en iyi seçenekler, sağlığın tüm yönlerine odaklanarak aynı genel kategorilere girer: temel olarak dengeli bir diyet yemek, uygun vücut ağırlığını korumak ve olabildiğince fazla fiziksel ve psikolojik stresi ortadan kaldırmak. İşte PCOS semptomları için araştırılmış en iyi doğal yöntemlerden bazıları.

Beslenme şeklinizi gözden geçirin

Standart Amerikan Diyeti (SAD – ne kadar uygun!), Özellikle insüline dirençli olan PCOS’lu kadınlar için beslenme açısından çok az şey sunar. Obez kadınlar için standart öneri, düşük yağlı ve / veya düşük glisemik indeksli bir diyet yemek olsa da, bunlar polikistik yumurtalık sendromu olanlar için aslında faydalı olmayabilir.

Örneğin, sağlıklı yağ oranı yüksek ve karbonhidrat oranı düşük bir diyetin aslında daha fazla kilo kaybına neden olabileceğini biliyor muydunuz? Morbid obez deneklerde (hem erkekler hem de kadınlar, doğrudan PCOS’lu kişilerde değil), bu tür diyet, düşük yağlı bir diyetle karşılaştırıldığında iki kattan fazla kilo kaybına neden oldu ve 2003 yılında yapılan bir klinik çalışmada çarpıcı sonuçlar bulundu. Bu tür diyet, keto diyeti veya ketojenik diyet olarak bilinir. Johns Hopkins Tıp Merkezi’ndeki araştırmacılar tarafından epilepsili çocuklar için geliştirilen bu diyet, karbonhidrat alımını büyük ölçüde azaltmaya, kalorilerinizin çoğunu sağlıklı yağlardan ve bir kısmını da proteinden almaya odaklanıyor. Bu diyet, karaciğerinizin glikozu yakmak yerine enerji olarak metabolize etmeniz için keton üretmeye başladığı ketosis adı verilen bir süreci başlatır. Ketosisde olduğunuzda, vücudunuz daha hızlı yağ yakar. Bu diyet aynı zamanda beyin sisi için bir çare olarak müjdelendi ve şu anda zihinsel sağlık ve bozuklukları çevreleyen çok sayıda araştırmanın odak noktası oldu. PCOS için ketojenik diyetin birçok faydası vardır. Birincisi, PCOS’lu kadınlar depresyon için daha yüksek risk altındadır, bu nedenle keto’nun zihinsel sağlık yararları bu riskin bir kısmını telafi etmeye yardımcı olabilir. Bir diğeri için, ketojenik diyet yapmak genellikle kısa sürede çok fazla kilo vermenin hızlı, güvenli ve etkili bir yoludur, bu da doğurganlık ve diğer PCOS semptomlarındaki iyileşme ile ilişkilidir. Üçüncüsü, bu diyet vücudunuzun glikoz yerine keton kullanmasına neden olur, bu da insülin direnci için güçlü ve güçlü bir çare olduğu anlamına gelir ki bu da doğurganlık sorunları ile ilişkilidir. Karbonhidrat alımının azaltılmasının PCOS’lu kadınlarda insülin duyarlılığını arttırdığı zaten gösterilmiştir. PCOS için ketojenik diyetin etkinliğini test eden iki klinik çalışma tamamlandı ve hem kilo kaybı hem de artan insülin duyarlılığında çok olumlu sonuçlar bulundu. PCOS’lularda işe yarayabilecek başka bir diyet modeli, anti-inflamatuar bir diyettir. Doğal olarak anti-enflamatuar gıdalar arasında sebzeler, meyveler, otla beslenen / otlakta yetiştirilen hayvanlardan olan etler, doğal yakalanmış balıklar (somon gibi), kabuklu yemişler / tohumlar (chia, keten, kenevir, badem ve ceviz gibi) ve rafine edilmemiş sıvı yağlar ( hindistan cevizi yağı, zeytinyağı ve avokado). Bu tür bir diyet, PCOS’un bazı metabolik semptomlarını azaltır ve kilo kaybına neden olur. Genel olarak, PCOS’lu bir hastanın kilo vermesine etkili bir şekilde izin veren yaşam tarzını değiştiren herhangi bir diyet, toplam vücut ağırlığınızın yalnızca yüzde 5 ila 10’unu kaybetseniz bile, doğurganlığı geri kazanmada ve durumun diğer semptomlarını iyileştirmede bir miktar fayda sağlayacaktır.

Uyku Düzeni

Uyku, hücre yenilenmesi, hormon üretimi, stres kontrolü ve hatta kilo yönetimi için çok önemlidir. Aslında, uykusuzluk, sağlık ve hormonlar üzerinde, aktivite eksikliği ve kötü beslenme gibi aynı olumsuz etkilere sahip olabilir. PCOS’lu kadınların uyku bozuklukları olma olasılığı daha yüksektir ve en az bir çalışma bunun aşırı melatonin üretiminden kaynaklanabileceğini bulmuştur. Büyük bir kesitsel çalışmaya göre, daha az uyuyan PCOS hastaları, zihinsel sorunlar ve insülin direnci için daha fazla risk altındadır. Bu kadınların obstrüktif uyku apnesi geliştirme olasılığı daha yüksektir. Sürekli olarak uykusuz kalmak, kortizol dahil olmak üzere vücuttaki stres hormonlarını artırır ve insülin ve girelin dahil olmak üzere kilonuzu ve iştahınızı kontrol eden hormon düzeylerini değiştirir. Ne kadar stresli olursanız, o kadar fazla uykuya ihtiyacınız vardır – ancak çoğu insan için işe yarayan genel öneri, her gece yedi ila dokuz saati uykuda hedeflemektir. Polikistik over sendromlu bazı kadınların sürekli olarak dokuz saate kadar uyku ihtiyacı olabilir.

Düzenli Aktivite Yapılması

Hormonal dengesizlikler geliştirme eğiliminiz varsa, çok az aktivite ile çok fazla arasında ince bir çizgi olduğunu unutmayın. Genel olarak konuşursak, egzersiz sağlıklı düzeylerin üzerine çıktığında kadınların vücutları hormonal değişikliklere daha duyarlı hale gelir. Örneğin, “kadın atlet üçlüsü” Polikistik Over Sendromuna negatif yönde katkıda bulunabilecek bir durumdur. Kısıtlayıcı bir diyet ve çok az kalori ile birlikte çok fazla egzersizden kaynaklanır. Birden fazla araştırmaya göre, kadın sporcular da düzensiz dönemlere daha duyarlı olabilir. Bununla birlikte, egzersizin bu tek koşulun ötesinde dikkate alınması gereken birçok faydası vardır. Polikistik yumurtalık sendromu olanlar, egzersiz yoluyla diğerleri kadar kolay kilo veremeyebilirken, seçtiğiniz egzersiz türü ne olursa olsun, PCOS ile egzersiz yapmanın doğurganlık belirteçlerini, insülin direncini, iltihaplanmayı ve kiloyu iyileştirebileceğine dair kanıtlar vardır.

Endokrin Bozucu Kimyasallardan Kaçınmak

Endokrin bozucular, vücudun doğal hormonlarının üretimine, salımına, taşınmasına, metabolizmasına veya ortadan kaldırılmasına müdahale eden kimyasallardır. PCOS gibi hormonal bozuklukları olan kadınlar bu tür etkileşime karşı çok hassastır ve bisfenol A gibi yüksek seviyelerde endokrin bozucular, kan dolaşımındaki androjenler üzerinde bir etkiye sahip olabilir. Plastiklerdeki endokrin bozucular (BPA, DEHP ve DBP), üreme hastalığı ve obezitesi olan kişilerin epigenetiklerini etkileyerek, bu rahatsızlıkları çocuklarına geçirme olasılığını artırabilir. Sonuçta, PCOS’u etkileyen endokrin bozucular şunları içeriyor gibi görünmektedir:

  • Bisfenol A
  • Fitalatlar
  • Dioksinler
  • Fitoöstrojenler
  • BPA
  • DEHP
  • DBP
  • Tarım ilaçları

İnositol Takviyesi Kullanmak 

PCOS’u tedavi etmenin özellikle önemli bir doğal yöntemi, meyvelerde, fasulyelerde, tahıllarda ve sert kabuklu yemişlerde bulunan bir şeker alkol kimyasal bileşiği olan inositoldür (her ne kadar fitatlarla birlikte sunulduğunda bu gıdalarda her zaman biyolojik olarak mevcut olmasa da). İnositol, kavun ve portakalda en yüksek seviyelerde bulunur. Çoğu kaynak, inositol’ü takviye formunda araştırır, ancak iki tür inositol (miyo-inositol ve D-chiro-inositol) olduğu için özelliklerini belirlemek biraz zor olabilir. Bununla birlikte, araştırmalar, inositol’ün PCOS semptomlarını büyük ölçüde iyileştirebileceğini destekliyor gibi görünüyor. Birden fazla çalışma, takviyenin insülin direncini iyileştirebileceğini, kan dolaşımındaki erkek hormonlarını azaltabileceğini ve kan basıncını ve yüksek trigliseridleri düşürdüğünü göstermiştir. Polikistik yumurtalık sendromunu doğal olarak tedavi etmek için önerilen doz, 40: 1 miyo-inositol: D-chiro-inositol oranıdır, tipik olarak 2000: 50 gram veya 4000: 100 gramdır. En önemlisi, inositol yumurtlamayı teşvik ediyor ve bu da sonuç olarak doğurganlığı destekliyor. Bir çalışmada, kontrol grubu katılımcılarının sadece yüzde 6’sı adet döngüsü yaşarken, inositol grubundaki katılımcıların yüzde 86 sı adet döngüsü yaşamıştır, bu sonuçlar takip araştırması tarafından desteklenmektedir. İnositol takviyeleri kullanmak ve bu besleyici maddeyi içeren yiyecekler yemek, Polikistik Over Sendromu ile ilgili bazı zihinsel risklerle mücadeleye yardımcı olabilir. Bunun örnekleri şunları içerir:

  • Depresyon
  • Panik bozukluğu
  • Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
  • Premenstrüel disforik bozukluk (PMDD)
  • Kaygı

Akapunktur 

Birçoğu şüpheci olsa da, akupunkturun PKOS’lu kadınlar için çok yararlı bir tamamlayıcı tedavi işlevi görebileceğine dair kanıtlar vardır. 2011’de PCOS için dört klinik akupunktur çalışması içeren bir araştırma aşağıdaki sonuçları buldu:

Akupunktur tedavisi, yumurtalıklara kan akışını artırarak, yumurtalık hacmini ve yumurtalık kistlerinin sayısını azaltarak, insülin duyarlılığını iyileştirerek ve kan şekeri ve insülin düzeylerini düşürerek hiperglisemiyi kontrol ederek, kortizol düzeylerini düşürerek ve kilo kontrolüne yardımcı olarak Polikistik Over Sendromu’nun iyileştirilmesinde bir role sahip olabilir. Umut vaat eden bir diğer akupunktur seçeneği de elektro-akupunkturdur. Yine 2011’de yayınlanan İsveç’teki Osher Bütünleyici Tıp Merkezi’nden bir rapor, elektro-akupunkturun (EA) egzersizle birleştirilmesinin seks hormonu seviyelerinde, adet sıklığında ve hiperandrojenizmde iyileşme sağladığını keşfetti. Bu klinik çalışmada EA tek başına egzersizden daha iyi performans gösterdi.

Yüksek Vitamin D Takviyesi Almak 

Polikistik over sendromlu kadınların yüzde 67-85’inin D vitamini eksikliği olduğu düşünülmektedir. Bu eksiklik sendromun doğrudan bir nedeni olmasa da, insülin gibi PCOS semptomlarının çoğuna katkıda bulunabilir. duyarlılık, obezite, düşük luteinize edici hormon (LH) seviyeleri, yüksek trigliseritler ve kısırlık. Bazı kaynaklar, insanların PCOS ve diyabet gibi durumlara yol açan hatalı bir D vitamini reseptörüne sahip olabileceğini öne sürüyor. Günlük rutine D vitamini eklenmesinin insülin duyarlılığını iyileştirdiği, kilo verme başarısını artırdığı, yumurtalık kistlerinin oluşumunu yavaşlattığı, dönemleri düzenlediği, iltihabı en aza indirdiği, oksidatif stresi azalttığı, kolesterolü düşürdüğü, yüksek trigliseridleri düşürdüğü ve kan dolaşımındaki androjenleri düşürdüğü gözlemlenmiştir. D vitamini bu durumlarda hem kendi başına hem de kalsiyum veya çuha çiçeği yağı ile birlikte incelenmiştir.

PCOS Semptomlarını azaltabilecek diğer takviyeler 

PCOS belirteçlerini büyük ölçüde iyileştirebilen inositol ve D vitaminine ek olarak bir dizi takviye vardır. Birçok kaynak, bunlardan hangisinin sizin için en iyisi olduğunu denemenin faydalı olabileceğini öne sürüyor (elbette tercihen sağlık uzmanınızın gözetiminde). Polikistik yumurtalık sendromu için incelenmiş ve etkili olduğu görülen diğer takviyeler şunları içerir:

  • Magnezyum
  • Çinko
  • Kalsiyum
  • Omega-3’ler
  • Krom
  • N-asetilsistein (NAC)
  • Folik asit
  • Ashwagandha

Kayropraktik Tedavi

Bu konudaki kanıtlar biraz sınırlı olsa da, bir kayropraktik tedavinin menstrüasyon ve doğurganlıkta iyileşmeye yol açtığı ile ilgili birkaç vaka çalışması raporu vardır. Bu deneklerin bir kısmına kesin olarak PCOS tanısı konmuşken diğerlerinde bu teşhis  olmamıştır (ancak yine de bazı polikistik yumurtalık sendromu semptomları vardı). Her durumda, vakayı bildiren kiropraktör, bunun, bu sonuçların tekrarlanıp tekrarlanamayacağını görmek için iyi tasarlanmış klinik araştırmalara ihtiyaç olduğunu gösterdiğini öne sürmüştür.

Önlemler

Polikistik over sendromu karmaşıktır ve her kadın her tür tedaviye aynı şekilde yanıt vermez. Herhangi bir yeni takviye, diyet veya egzersiz rejiminde olduğu gibi, başlamadan önce sağlık uzmanınıza danışın (ve gözetimsiz olarak aldığınız ilaçlardan kendi kendinize bırakmaya çalışmayın). Bazı Polikistik Over Sendromu takviyeleri metforminin etkisini taklit edebilir, bu nedenle rutininize insülin fonksiyonunu etkileyebilecek takviyeler eklemeden önce bu veya aldığınız diğer ilaçlar için tıbbi etkileşimler hakkında soru sormak önemlidir. Ek olarak, çinko gibi bazı mineral takviyeleri çok uzun süreler boyunca büyük dozlarda alınmamalıdır. Her zaman bireysel takviyeler için talimatları ve önlemleri okuyun ve yalnızca önerilen dozları alın.

Sonuç

Polikistik yumurtalık sendromu, modern dünyamızda kadın kısırlığının büyük bir kısmından sorumlu olan çok yaygın bir hastalıktır. Bununla birlikte, bu durumu doğal yollarla potansiyel olarak yönetmek ve / veya tersine çevirmek için birçok seçenek vardır. PCOS’un üç ana özelliği, fazla erkeklik hormonu, düzensiz veya eksik adetler ve yumurtalık kistlerini içerir. Polikistik Over Sendromundan etkilenen semptomlar ve / veya risk faktörleri; insülin direnci, yüksek lipit seviyeleri (trigliseritler ve kolesterol), depresyon, diyabet, akne ve hirsutizm gibi zihinsel bozukluklardır (erkek tipi saç dökülmesi ve büyümesi).

Her doğal çözüm, PCOS’lu her kadın için aynı şekilde çalışmayacak olsa da, Polikistik Over Sendromu için etkili bir şekilde çalışabilecek birçok doğal çözüm vardır. Bunlardan birkaç örnek:

  1. Diyetinizi yenileyin (ketojenik veya antiinflamatuar diyetle)
  2. Yeterince dinlenin
  3. Uygun bir şekilde egzersiz yapın
  4. Endokrin bozuculara maruz kalmaktan kaçının
  5. inositol  takviyesi almak
  6. Akupunkturu deneyin
  7. Daha fazla D vitamini almak
  8. Diğer PCOS takviyelerini deneyin (magnezyum, çinko, kalsiyum, omega-3’ler, krom, N-asetilsistein ve folik asit)
  9. Bir kayropraktik tedaviyi deneyin

Önemli Açıklama: Bu yazı, healthline.com sitesinden alınıp tercüme edilmiştir. Bu yazının içeriğiyle ilgili Habit Gıda AŞ’nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu yazı sadece bilgilendirme amaçlı, İngilizceden Türkçe’ye çevrilmiş olup, hiçbir şekilde sağlık tavsiyesi vermesi için hazırlanmamıştır. Bu yazı dolayısıyla okuyucularda oluşabilecek sağlık sorunlarından Habit Gıda A.Ş. hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Okuyucular bu yazının içeriğiyle ilgili kendi sağlık durumlarına göre doktorlarına danışmadan herhangi bir eylemde bulunmamalıdır.  Sağlığınızla ilgili her türlü konuda doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

WhatsApp